ER RAHİM


Rahim: Yarattıklarına merhamet eden, acıyan ve şefkat gösteren manasındadır. Allah rahimdir, rahmetiyle bütün alemleri kuşatmıştır. merhametiyle şu alemi yoktan icat etmiş, her bir varlığa kendine mahsus bir elbise giydirmiş, her birini farklı şekillerde terbiye etmiş , vazifelerini öğretmiş ve hayatını devam ettirebilmesi için lazım olan cihazlarla teçhiz edip, maddi ve manevi bütün ihtiyaçlarını şefkat ile karşılamıştır. Şimdi o rahmet denizinden birkaç damlayı hep beraber görelim:

Büyük bir ateş görseniz, bir hortumdan çıkan su ile söndürülüyor. Lakin hortumu tutan eli görmeseniz, ateşi söndürmek fiilini hortumun kendisine verebilirmisiniz. Elbette hayır! Çünkü ateşi söndürmek için failinde hayat, ilim, kudret gibi sıfatların bulunması gerekir. Hayatı olmayan, ateşi bilmeyen, hortumu tutamayan ateşi söndüremez Hepsinden önemlisi söndürmek merhametin neticesidir, rahmeti olmayan bu fiile fail olamaz. Ve bütün insanlar bir araya gelse o ateşi bu hortumun kendisinin söndürdüğüne bizi inandıramaz. Acaba yeryüzünün ateşini söndürmek, yaşamak ateşinin hararetini dindirmek için hortum hükmündeki bulutlardan suyu damla damla kim indiriyor? Elbette cansız, şuursuz bulutlar bu merhameti ve şefkati hissettiren fiile fail olamaz. O halde bulut hortumunu tutan el kim? Kuran bu sorumuza cevap versin: 'İnsanlar ümitlerini kestikten sonra yağmuru indiren ve rahmetini her tarafa yayan O'dur. Övülmeye layık olan gerçek dost O'dur.'

…İşte yağan her bir damla Rahim isminin bir tecellisidir.

Ve rahmetin başka tecellileri:

- zehirli bir böceğin karnında şifalı ve en tatlı bir balı bizim için pişirmek ve o böceğin eliyle bize ikram etmek elbette o böceğin işi olamaz demek balı yapan böcek değildir Allahın rahmetidir.

- ve bahar mevsiminde cennet hurileri tarzında bütün ağaçlara en güzel elbiseleri giydirip, çiçek ve meyvelerle süslendirip, onların elleri hükmünde olan kuru dallarıyla lezzetleri farklı, renkleri farklı, kokuları farklı, şekilleri farklı meyvelerle bizi beslemek. Elbette rahmetin bir tecellisidir. Yoksa o kuru ağaçlar bizi tanımaz ve bize merhamet etmez.

- Ve elsiz bir böceğin eliyle bize ipek gibi yumuşak bir elbiseyi giydirmek rahmetin neticesidir. Yoksa o elsiz böcek yemyeşil dut yaprağını yiyip bembeyaz bir ipeği bizim için çıkartamaz.

- Ya inek deve koyun ve keçi gibi hayvanlara ne demeli: onlara yemyeşil otu yedirip kan ve fışkıları arasından bembeyaz, besleyici bir sütü çıkarmak ve o hayvanı bir süt fabrikası yapmak elbette rahmetin işidir.

- Ve o koca güneşi dünyamıza soba ve lamba yapmak ayı kandil ve takvim yapıp, yıldızlarla semanın yüzünü süslendirmek elbette rahmetin bir tecellisidir.

- Şimdi rahmetin insandaki cüzi bir tecellisine bakalım! Acaba gözümüz olmasaydı ne yapardık? Kapkaranlık bir alem! Ya kulaklarımız olmasaydı? Sessiz bir alem! Ya dilimiz olmasa ve ona tad alma duygusu verilmeseydi? Konuşmanın ve lezzetin olmadığı bir alem, ya burnumuz olmasaydı? Kokunun olmadığı bir alem! Elbette böyle bir alemde yaşamak ne kadar zor olurdu. Acaba el, ayak, parmak, gibi maddi ve akıl, korku, şefkat , muhabbet gibi manevi hediyeler olmasaydı ne yapardık? Demek her bir azanın takılışında rahmetin bir tecellisi görünüyor.

- İnsanları böyle maddi ve manevi aza ve duygularla süsleyen Allah hayvanlara da bu Alemden istifade edebilmeleri için lazım olan cihazları takmış. Kuşa kanat takıp uçmayı, balığa yüzgeç verip yüzmeyi öğretmiş. Ve her canlıya rahmetiyle muamele edip hayatının devamı için gerekli olan vücudu ve Azaları vermiş.

İşte Allahın rahmeti her şeyi böyle kuşatmış. Şimdi bir film seyredeceğiz. Sizce Bu kurbağa ne yapıyor? Niçin toprağı kazmaya çalışıyor? Bu sıkıntıya niçin katlanıyor? Dilerseniz sebebini izleyerek öğrenelim:

Evet yavrularını ölümden kurtarmak ve onları su ile buluşturmak için hummalı bir faaliyet! Görülüyor ki bu kurbağa yavrularına karşı şefkat ve merhametli. Acaba bu kurbağaya yavrularına karşı şefkat duygusunu kim verdi? Elbette Allah! Zira Validelerin yavrularına karşı olan şefkatleri Allahın merhametinin bir tecellisidir. Acaba Yavrusuna karşı şefkat ve merhamet göstermek sadece bu kurbağaya mı mahsus? Şimdi gelin en yırtıcı hayvanların bile yavrularına karşı olan merhametlerine bakalım ve Allahın rahmetini seyredip tefekkür edelim.

Sonuç: Cenab-ı hak rahmetinin eserleriyle kendini bize rahim ismiyle tanıttırmak istiyor, işte insanın vazifesi:

Bahsettiğimiz ve bahsedemediğimiz rahmetin aynalarında rahim ismini görmek, o isim ile Allahı zikir ve tefekkür etmek, nimetlerine karşı şükür ve hamd etmek ve rahmetin bir cilvesini kalbine yerleştirip Mahlukata Allah hesabına şefkat göstermektir. İnsan bu vazifeyi gördükçe insan-ı kamil ismine layık olacak ve ahiret aleminde de ebedi saadete nail olmakla Allahın rahmetine mahzar olacaktır.

Diğer Videolar